– 1962 yılında Diş Tabibi Dr. Bedii EZGİ ve arkadaşları tarafından kurulan TRAC, 1950 yılında Ord. Prof. Dr. Bedri KARAFAKİOĞLU ve beraberindeki İTÜ öğretim kadrosu tarafından kurulan, fakat fiili amatör radyoculuğa izin verilmemesi nedeniyle sadece 1 yıl faaliyette bulunduktan sonra kapatılan “TRAD-Türkiye Radyo Amatörleri Derneği” ardından ülkemizde kurulan ikinci Amatör Radyo Derneğidir.
– TRAC, kurulduğu dönemde yürürlükte olan 3222 sayılı yasa gereği olarak telsiz haberleşmesi için şart koşulan izinlerin verilmemesi nedeniyle 1983 yılındaki yasa değişikliğine dek kurumsal olarak amatör telsizcilik (radyo amatörlüğü) faaliyetlerinde bulunamamıştır. Ancak bazı üyeleri fiili çalışmalar yapmışlardır.
– TRAC 1965 yılında Uluslararası Amatör Telsizciler Birliğine (IARU) ilk kez üye olmuştur.
– TRAC bu dönemde iki konuya odaklanmıştır. Yasa değişikliği için bir yandan Elektrik Mühendisleri Odası ve Milli Savunma Bakanlığı ile birlikte çaba sarf etmiş, öte yandan da ülkemizin ilk elektronik dergisi sıfatını taşıyan “TRAC Mecmuasını” gönüllü bir kadroyla yayımlarken yoğun eğitim çalışmalarında bulunmuştur. Bu eğitim ve yayın çalışmaları sayesinde ülkemiz toplumu elektronik ve haberleşme ile tanışmış, birçok kişi kendisini bu sahalarda yetiştirmiş, bu kişilerden bazıları da bu konularda akademik kariyer yapmışlardır (Prof.Dr. Eşref ADALI, Prof.Dr. Avni MORGÜL, Prof.Dr. Oruç BİLGİÇ). TRAC Mecmuası Milli Eğitim Bakanlığının “tavsiye edilen yayınlar” listesinde yer aldığından, çok sayıda gencin mesleki yaşamına esin kaynağı olmuş veya katkıda bulunmuştur. Ülkemizin geçirdiği bazı sorunlu dönemler, derginin 1964 yılında başlayan yayın hayatına 1986 yılında son verilmesini kaçınılmaz kılmıştır. 70’li yılların sonlarına doğru, ülkemizin geçirdiği bazı sorunlu dönemler derneğe ve faaliyetlerine olan yaygın ilgiyi de azaltmış, Anadolu’daki faaliyetlerin giderek azaldığı, faaliyetlerin İstanbul’daki bir “çekirdek kadro” odaklı şekilde yürütüldüğü bir döneme girilmiştir.
– 1983 yılında Milli Güvenlik Konseyi tarafından gerçekleştirilen yasa değişikliğinde Amatör Radyoculuğun (Amatör Telsizciliğin) ayrı bir maddede ismen zikredilmesi neticesinde fiili amatör telsizciliğin önü tümüyle açılmıştır. Yasa değişikliğindeki bu dikkat çekici atfın gerekçesi, “Amatör Telsizciliğin afetlerdeki önemli rolü” olarak zabıtlara geçmiştir. Başka bir deyişle, yasama organı bu etkinliğin önünü ağırlıklı olarak toplum hizmetine yönelik beklentileri sonucunda açmıştır.
– Yıllardır özlemi çekilen faaliyetlerin böyle bir gerekçeyle önünün açılması, TRAC Camiası tarafından bir anlamda “mükellefiyet” olarak algılanmış, 1985 yılındaki sınavlarda belge alan ilk kadrodan başlamak üzere Amatör Telsizciliğin “geleneksel” toplum hizmeti boyutuna TRAC Camiası tarafından özel bir önem verilmiştir. Örgütlenmeye paralel olarak toplumsal hizmete yönelik ilk adımlar atılmış, Sivil Savunma ’ya ilk işbirliği önerisi 1986 yılında yapılmış, ancak bu girişimden sonuç alınmamıştır. 1990 yılında acil durumlara hazırlık konusunun kamu yönetiminin gündemine yoğun şekilde girmesi sonucunda işbirliği önerisinin tekrarı babında uygun bir ortam oluşmuş, tekrarlanan girişim bu kez sonuç vermiştir. Toplum hizmeti süreci, 1990 yılı Haziran ayında yapılan bir Sivil Savunma tatbikatına katılımla başlamış, aynı yıl ülkenin değişik yerlerindeki tatbikatlara katılımlarla gelişmiş, bu tatbikat dizisinin sonunda Sivil Savunma’ dan olası gerçek bir acil durumda işbirliği talebinin gelmesi ile yeni bir aşamaya girilmiştir.
– 1991 yılının başında gerçekleşen Birinci Körfez Savaşında Sivil Savunma ‘ya “İkaz Alarm Haberleşmesi” konusunda sağlanan saha desteği, TRAC tarafından verilen ilk “gerçek olay” hizmeti olup, Cemiyetin Bakanlar Kurulunca “kamu yararına çalışan dernek” statüsüne layık görülmesi sonucunu doğurmuştur.
– TRAC, ülkemizde afetler ve acil durumlar konusunda hizmet veren ilk gönüllü kuruluştur. Sivil Savunma Yasasının gönüllülerin katılımını öngören 11. Maddesinin çalıştırılması konusunda bu şekilde bir öncülük yapılmıştır.
– Ülkemiz ve yakın çevresinin depremsellik gerçeği, ortalama her yıl bir gerçek olay hizmetinin verilmesini gerekli kılmış, deneyimler ve gözlemler ışığında hizmet sürekli şekilde geliştirilmiştir.1991 Tiflis Depremi, 1992 Erzincan Depremi, 1995 Dinar Depremi, 1998 Batı Karadeniz Sel Felaketi ile Adana-Ceyhan depremi ve 1999 Körfez ile Düzce-Kaynaşlı depremleri bu anlamda öne çıkan hizmet örnekleridir. Hizmetlerle ilgili referanslar ayrı bir bölümde yer almaktadır.
– 1998 yılında ise AKUT ile kurumsal işbirliği süreci başlatılmıştır.
– 1993 yılında Sivil Savunma ile imzalanan protokol, kamu ile kurumsal işbirliği tesisi konusundaki ilk adımdır. 2000 yılında Başbakanlık, Türk Kızılay’ı, bazı 112 ve itfaiye birimleriyle başlatılan protokole dayalı işbirliği, sürecin ikinci aşamasıdır. Daha sonra da İTÜ, Dokuz Eylül Üniversitesi, Akdeniz Üniversitesi, Sağlık Bakanlığı ve Kandilli Rasathanesi ile kurumsal işbirliği dönemi aşamasına girilmiştir. Bu kurumsal işbirliği sürecinin bir yansıması, MGK Genel Sekreterliği tarafından 2005 yılında başlatılan afet ve acil durum konulu tatbikatlarda telsiz haberleşmesinin üstlenilmesi şeklinde tezahür etmiştir. Başbakanlık ve Sivil Savunma ile imzalanmış olan protokoller, 5902 sayılı yasanın yürürlük kazanmasından itibaren yasanın ilgili hükmü gereği AFAD’a kendiliğinden devrolmuştur.
-1999 yılında, 1988 yılında 88/12777 sayılı Yönetmelik ile mevzuata girmekle birlikte fiili uygulama bulmayan “Haberleşme Hizmet Grubu” mekanizmasının İstanbul’da 1999 depremlerinden önce işlerlik kazanmasına öncülük yapılmıştır. Haberleşme sektörünün ana aktörleriyle afetlere hazırlık konusunda “Haberleşme Hizmet Grubu” ekseninde İstanbul’da bu başlayan işbirliği 2015 yılında yeni bir aşamaya girmiş ve ülke çapına yayılmıştır.
Haberleşme Hizmet Grubu, Türkiye Afet Müdahale Planı (TAMP) Belgesinde yer alan 28 Hizmet Grubunun “öncelikli” olarak nitelenenidir. TRAC, 2015 yılında Ulusal Düzey Haberleşme Hizmet Grubuna “Destek Çözüm Ortağı” sıfatıyla atanmıştır.
– Tüm bu süreçte ayrıca ülkemizde Amatör Telsizciliğin uygulanma koşullarının iyileştirilmesine yönelik çabalar başarıyla yürütülmüş, bu iyileşmelerin elde edilmesinde ise, verilen toplum hizmetleri kuşku götürmeyecek bir şekilde rol oynamıştır. 1984 yılında yayımlanan ve çok kısıtlayıcı hükümler içeren ilk Yönetmelik, her başarılı hizmet örneği sonrasında olumlu anlamda değişmiştir. Her olumlu değişiklik ise bir sonraki hizmetin etkinliğini arttırmıştır. 2000 yılında, yasanın belge alma konusundaki “reşit olma” koşulu TRAC’ın yoğun çabaları ve parlak hizmet sicili yardımıyla yasadan çıkartılmış, 2004 yılında TRAC’ın yoğun çabaları sonucunda gerçekleşen yönetmelik değişikliği ile etkinliğe katılım yaşı 13’e indirilerek genç nüfusun etkinliklere katılımının önü nihayet açılmıştır.
– 1983 yılında dernekler yasasında yapılan değişiklik nedeniyle yitirilen IARU üyeliği 1995 yılında, Bakanlar Kurulu izni ile tekrar kazanılmış, böylece TRAC “Ulusal Dernek” statüsünü kazanmıştır. Aynı yasa değişikliği ile yitirilen “TÜRKİYE” adı 2013 yılında İçişleri Bakanlığı izni ile tekrar kazanılmış, böylece “ulusal dernek” statüsüne uygun ve kuruluş dönemimizin simgesi olan ilk isme geri dönülmüştür.
– Uluslararası ilişkiler, 2000, 2002 ve 2006 yılında ülkemizde Uluslararası Telekomünikasyon Birliği (ITU) tarafından düzenlenen Dünya Konferanslarında sergilenen çalışmalarla geliştirilmiş, yurtdışındaki bazı IARU etkinliklerine katkıda bulunulmuştur. 2012ve 2013 yılında ülkemizde Ulusal Düzenleyici Kurum BTK ve evrensel düzenleyici kurum ITU tarafından müştereken tertiplenen uluslararası etkinliklere katkıda bulunulmuştur.
2012 yılında, Japonya’nın Sendai Bölgesinde 2011 yılında yaşanan Deprem-Tsunami-Nükleer Kaza silsilesi sonrasında Japon devletinin isteği üzerine ITU bünyesinde oluşturulan ITU-FG DR&NRR özel çalışma grubu tarafından İstanbul’da tertiplenen çalıştaya katkıda bulunulmuştur. TRAC’ın, gelen davet üzerine yaptığı katkılar ITU heyeti tarafından “tavsiye edilen belge” olarak nitelenmiş ve ITU belgesine dönüşmüştür. İstanbul Çalıştayında ITU tarafından “tavsiye edilen” olarak kabul gören belge sunan iki katılımcıdan birisi TRAC olmuştur. Böylece BTK ile uzun vadeli bir işbirliği sürecine ilk adım atılmış ve bu kurum tarafından 2013 yılında gene ITU ile işbirliği içinde düzenlenen ve bazı ülkelerin düzenleyici kurumlarının temsilcilerinin katıldığı Çalıştayda sunum takdimi yapılmıştır. 2015 yılında 30 ülkeden katılımın olduğu benzeri bir çalıştayda da sunum yapılmıştır. 2015 yılında komşu ülkeler Yunanistan ve Bulgaristan’ın ulusal dernekleri ile bölgesel işbirliği konusunda mutabakat sağlanmış olup, ülkemiz dernekler mevzuatının öngördüğü işlemlerin tamamlanmasıyla bu işbirliği fiilen başlayacaktır.
– Amatör Telsizciliğin “sportif” boyutu sayılan uluslararası yarışmalarda bazı dünya birincilikleri elde edilmiş, ulusal bir yarışma düzenlenmiştir. Şubelerimiz bulundukları yöreyi ve ülkemizi tanıtıcı haberleşme etkinlikleri düzenlemektedirler.
– Son dönemde, haberleşmede yazılım temelli yöntemlerin kullanılmasına yönelik yoğun çalışmalar başlatılmıştır.
– TRAC halen ülke çapında 60 Şube ve 32 Temsilcilik ekseninde örgütlenmiş bulunmaktadır. Şubelerimizin tümü bir veya birden çok röle, bazıları HF (kısa dalga) istasyonu ve/veya Seyyar Haberleşme Aracına sahiptir. Bununla birlikte, Kandilli Rasathanesi ile imzalanmış işbirliği protokolü çerçevesinde, öncelikle deprem rasatlarının otomatik ve kesintisiz (internet ve telefondan bağımsız olarak, afet koşullarında bile ulaştırılacak şekilde) dağıtımını amaçlayan ve Amatör Telsizciliğin özgün ürünü olan “APRS” yöntemiyle çalışan bir ağ kurulup çalıştırılmıştır. Halen 60’dan fazla vilayeti kapsayan, çevremizdeki 8 ülkeye ulaşan ve sistematik şekilde geliştirilen bu ağdan gelecekte tsunami uyarıları da dağıtılacaktır.
– Gönüllü katılımla yapılan bu toplum hizmetlerinin sürdürülebilirliği ve bu hizmetlerle elde edilmiş bulunan uzmanlığın geliştirilmesi, gönüllü katılımın gelişmesine koşuttur.
– Haberleşme ve elektroniğe meraklı olan, araştırmacı ve paylaşımcı ruha sahip, ayrıca topluma hizmet vermeyi önemseyen her bilinçli kişinin camiamıza katılımı bu nedenle çok önemlidir.
– Bu niteliklere sahip herkesi aramızda görmekten büyük kıvanç duyacağız.